Cevanşir'in anısına

Türk tenisinin efsane isimlerinden Behbut Cevanşir'in anısına düzenlenen Uluslararası Cevanşir Kupası, TED Spor Kulübü tesislerinde başladı. Eleme tablosunda oynanan maçlarla başlayan turnuvaya yaklaşık 30 ülkeden 173 tenisçi mücadele ediyor.

 

Erkekler Eleme Tablosu

 

Kızlar Eleme Tablosu

 

 

BEHBUT CEVANŞİR KİMDİR

 

Babası Azerbaycan’ ın tanınmış ailelerindendi. Annesi İstanbul’lu olan Cevanşir 1926 yılında İstanbul’ da doğdu. Ona Ermeniler tarafından ilk şehit edilen Türk olan Azerbaycan Bakanlarında amcası Behbut Han’ın adı verildi.

 

İlkokulu Şişli Terakkide, Liseyi Galatasaray Lisesi’nde bitirdi. 

 

İstanbul Tıp Fakültesi’nde mezun oldu. Mesleğine üniversitede asistan olarak başladı. Daha sonra üniversitesinden izin alarak ikişer yıl Hamburg ve Berlin üniversitelerinde asistan olarak çalıştı. 

 

Daha sonra Türkiye ye döndü. 1966 yılında Doçent, 1972’ de Profesör oldu. Kırk yaşında özel muayenehanesini açtı. 300 civarında (40’ ı yurt dışında) bilimsel makalesi, 7 tane kitabı yayınlandı. Halıcıoğlu Ağır İşitenler Okulu’ nun kurulmasında öncü oldu.

 

1940 yılında TED’ e (Tenis Eskrim Dağcılık) girdi. 7 kez Davis Kupası’ na katılarak Milli Formayı giydi. Bir kere teklerde, on kez üst üste hiç yenilmeden Nazmi Bari ile çiftlerde Türkiye Şampiyonu oldu. 

 

1967 yılında TED Kulübünün başkanlığına seçildi. 1991’ de Türkiye de yılın spor adamı seçildi. TED Vakfını kurdu. Tenis Kulüpleri Birliği’ nin kurulmasına öncülük etti. Türkiye’ nin ilk spor meslek lisesini kurma girişimini sürdürürken vefat etti.(1999)

 

 

Ziya Işıküstün'ün gözünden Behbut Cevanşir

TÜRK TENİSİNE BİR BEHBUT CEVANŞİR ZOR GELİR.

“ Türk Tenisine bir Behbut Cevanşir daha zor gelir.” Bu ifade bile Cevanşir’ i ifade etmeye yetmez. “ Türk sporuna bir Prof. Dr. Behbut Cevanşir daha zor gelir.” demek gerekiyor.

Rahmetli Başkan’ın üç ana kimliği vardı;

Sporcu Behbut Cevanşir

Spor Yöneticisi, Başkan Prof.Dr.Behbut Cevanşir

Tıp adamı olarak Prof.Dr.Behbut Cevanşir

 

Ve Cevanşir bu üç kimliği ile de yaşadığı döneme damgasını vuran bir ender insandı.

Sporcu olarak başarının en yüksek mertebesi olan “Milli Tenisçi” ve “Türkiye Tenis Şampiyonu” ünvanlarının sahibiydi. Bu Türkiye birinciliğinin anlamı ise üzerine not düşülecek bir başarıdır. Tenisçi Behbut Cevanşir tenisimizin efsanesi 16 yıl şampiyonluğu kimseye kaptırmamış Nazmi Bari sürecinde O’ nu finalde yenerek kupayı almıştı.

 

Tıp alanında KBB ihtisas dalında simge olan bir hocaydı, Prof. Dr. Cevanşir.

 

O’ nu asıl yücelten tenisimizin lokomotif ismi yapan yöneticilik dönemidir.

 

TED Kulübünün Başkanlığına iddialı, hırslı, projeleri olan bir idareci olarak geldi. Amacı sadece TED Kulübünü yüceltmek olmadı. Hayata geçirdiği projelerle Türk Tenisinin de yolunu açtı. Bugün tenisimizin temel taşı olan spor okullarının yaşama geçirilmesindeki katkısı hiç kimseyle, hiçbir kulüple veya resmi spor teşkilatı ile kıyaslanmayacak kadar büyüktür.

 

Tenisimizin Uluslararası kortlara açılması için en gerekli hamleleri yapmış, girişimleri başlatan yönetici olmuştu. Uluslararası İstanbul Tenis Turnuvası” (TED OPEN – Istanbul Challenger), en güç şartlar altında (Bir “cente” muhtaç olduğumuz ekonomik zamanda) ayakta tutmuş, devamını sağlamıştı. Daha sonra “Satellite” uydu 10.000$’ lık turnuvalara tenisimizin kapılarını açmıştı.

 

Gençlerin tenise yönelmesi ve üye yetişmeleri için elinden geleni yapmak için engel tanımadan çalışırdı. Bugün gençlerimizin uluslar arası alanda aldığı başarılı sonuçlardan ruhunun huzur bulduğuna inanıyoruz.

 

“CEVANŞİR CUP” artık geleneksel olmuş. ve gençler için Dünya Tenis turnuvaları takviminde yer alan önemli bir uluslararası etkinlik. 

 

Merhum Cevanşir sağlığında sık sık tekrarlanan isminin hiçbir yere, hiçbir etkinliğe verilmemesini bir vasiyet olarak isterdi.

 

Ancak vefatından sonra Prof. Dr. Mehmet Tınaz ve Yönetim Kurulu bu turnuvayı ihtas (kurup) edip, hocanın ismini vererek, en doğru işi yapmış bulunuyor.

 

Bir “Cevanşir Cup” hatırası daha yaşıyoruz. TED Kulübü birçok ülkeden gelen onlarca kızlı, erkekli genç tenisçiler ve bizim çocuklarımıza bir tenis şöleni atmosferi yaşatıyorlar. Biraz duygusal olarak, hocamızın manevi varlığının da onların arasında mutluluk içinde olduğunu görürüz.