Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, Boğaziçi Üniversitesi'nin düzenlediği Spor Zirvesi'ne katıldı. Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi'nde gerçekleşen "Sporun İdari Yapısı İçinde Federasyonların Yeri" isimli oturumda Cengiz Durmuş'un yanı sıra moderatör olarak Tivibu Spor spikeri Niko Yenibayrak, konuşmacı olarak ise Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak ve Türkiye Basketbol Federasyonu Genel Koordinatörü Ömer Onan yer aldı.
Öğrenciler ve misafirler tarafından yoğun ilgi gören etkinliğin ilk oturumunda konuşan Başkan Durmuş, Türkiye Tenis Federasyonu'nun tarihi ve Türkiye'de tenisin gelişimi üzerine bilgiler paylaştı. Türkiye'de tenisin 1953 yılında federasyon çatısı altında hizmet vermeye başladığını, 1960'lardan 90'lara kadar hem kurumların hem de sporcuların bireysel çabalarıyla gelişen bir spor olduğunu belirten Durmuş, "Tenis özellikle son 10 yılda büyük gelişim göstererek kurumsal kimlik ve sağlıklı bir yapı kazandı. Geldiğimiz noktada 55 bin lisanslı sporcuya sahibiz. Ulusal ve uluslararası organizasyonlara üst düzeyde katılım gösterir duruma geldik" dedi.
"DÜNYA TENİSİNDEKİ KONUMUMUZU SAĞLAMLAŞTIRDIK"
Başkan Durmuş, sözlerine Türkiye'nin bir tenis üssü haline geldiğini belirterek şöyle devam etti:
"Dünyanın en fazla sayıda tenis organizasyonu düzenleyen ülkelerinden biriyiz. Tüm bu organizasyonları gerçekleştirirken, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü ve sponsorların da desteğiyle tenisi 81 ilimize yaymayı başardık. ATP ve WTA turnuvalarına ev sahipliği yapabilecek kalitede tesislere sahip olmanın yanı sıra ülke çapında sporseverlerin tenise ulaşabilmesi için projelerimizi sürdürüyoruz. TEB BNP Paribas İstanbul Cup ve TEB BNP Paribas İstanbul Open ile Caroline Wozniacki ve Marin Cilic'i izleyeceğiz. Bu yıldız isimlerin tekrar ülkemize gelecek olması dünya tenisindeki konumumuzun sağlamlığının kanıtı niteliğindedir."
Profesyonel spor ve eğitim arasında tercih yapma zorunluluğunun kritik bir karar olduğunu ifade eden Durmuş, "Ülkemizde altı yaşında tenise başlayan bir çocuk, 12 yaşında yol ayrımına geliyor. Eğitim ve spor arasında tercih yapma zorunluluğu doğuyor. Bu noktada onları spora yönlendirecek ve devamlılık sağlayacak çalışmalar üretmeliyiz. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz oturum çok değerli. Siz gençlerimiz, geleceğin neslini şekillendirecek insanlar olarak, ruhen ve bedenen terbiye edilmiş bireyler yetiştirme noktasında sporun da en önemli kriterlerden biri olduğunu unutmayın" diyerek sözlerine nokta koydu.
.jpg)
.jpg)
